Yemeklerim genel de beğenilir, ama çokta iddialı değilimdir.
Farklı lezzetler ve tarifler denemeyi severim, lâkin her denememin ilk'i kötü olur ya da ben bir türlü beğenemem.
Ama ilk defa içime sinen bir tarif denemem oldu :)
Döner!
Aslına bakarsanız bu tarifi yapalı aylar oldu.Zaten bu resmi de " instagram " hesabım da paylaşmıştım.
*Öncelikle görüntü açısından en ince ayrıntı; "etimizin" dondurulmuş olup, çok az yani doğranılacak kıvama gelmesi için; "çok az" dışarı da bekletilmesi.
*Daha sonra iyi kesin bir bıçak yardımı ile aynı dönercilerin kestiği gibi, ince ince kesilecek.
*Bu arada başka bir kapta; orta boy ya da sizin tercihinize kalmış bir oranda soğan rendelenip,suyu elde edilecek.Eğer isterseniz direk rendelenmiş soğanı da kullanabilirsiniz.
*İçerisine bir miktar yoğurt ya da süt ekleyeceksiniz. (Etin yumuşamasını sağlıyor.)
*Yine sizin tercihinize kalmış, istediğiniz baharatları ilave ediniz.
*İnce ince doğramış olduğumuz etimizi bu karışıma ekliyoruz.Güzelce harmanlıyoruz ve ağzını jelatinleyip; bir gece buzdolabında bekleterek, terbiye ediyoruz.
*Ertesi gün pişirmek için; eğer ki var ise etimizi kendi iç yağı ile pişirmek ayrı bir lezzet katıyor.Yoksa da klasik zeytinyağı ya da ayçiçek yağı ile tavada önce yüksek ısı da daha sonra ise yavaş yavaş pişiriyoruz.
Ocaktan almaya yakın,tekrar altını açıp hafif sertleşmesini sağlıyoruz.
İşte bu kadarcık!
Not: Resim de ki tarif benim ikinci denemem idi.Bu sefer ben terbiyesiz yaptım, yani soğansız.
Benim gibi sadece, etin tadını almak istiyorsanız,terbiyesiz bir şekilde direk etimizi doğrayıp,tavada pişirebilirsiniz.Ben böyle daha çok sevdim! :))
Servis olayı da yine sizin zevkinize kalmış.
Ben, lavaş üzerine; patates kızartması ve maydanoz,roka eşliğinde servis etmiştim.
Annem de ,babam da gayet beğendiler :))
Tarifi deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun, Rabbim herkese yemeyi de nasip etsin.
Hakkınızı helal ediniz!
Bu arada; Sema'nın mükemmel ve tatlı emeklerini sergilediği, çok güzel ve hayran olunası 'instagram' hesabına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Lakin uyarayım; her bir fotoğrafa saatlerce bakmak ve her birini yemek isteyeceksiniz.