2 Şubat 2012 Perşembe

Dene-Yanıl

Bugünler de "bir musibet bin nasihatten iyidir" sözünün canlı örneklerini sürekli karşımda görmekteyim. Ben de dahil hepimiz illa baz şeyleri yaşayarak görmek isteriz. Mesela aşk, bağımlılık yapan maddeler ve daha neler neler... Peki neden? Çünkü "insan doğası" denen bir şey var şekerler. Biliyorum pek tatmin edici bir cevap değil ama gerçek bu. Şimdi ben size desem ki "bu herif hergelenin teki, çıkma bununla çünkü zamanı geldiğinde münsaip bir yerlerinden kan getirecek" desem beni ciddiye alacak mısınız? Tabi ki hayır. Beni dinlememenize sebep olan şeyse sizin yaşayıp, bunları tecrübe edip, feleğin çemberinden geçip sillesini yemek istemeniz kısacası doğanızdır.
      Bunun en iyi örneğini size ben denizden verebilirimblush. Bir eleman vardı bizim okulda. Bu şahıs allem etti kallem etti ve beni tavlama muvaffakiyetine erişti. Sonra ben adama baya baya kapıldım tabi. Elemanda her türlü kadın ruhundan anlama ve tip olayları mevcuttu. Sonra mı? Sonrası b.k tabi. Bu olaylar döngüsü sırasında ben çevremden baya bir uyarı aldım. Ama yok dinler miyim? İlla bir burnum sürtecek. Fakat şu da bir gerçek ki akacak kan damarda durmuyor kuzucuklar. Sonuç olarak o şahısla olan birlikteliğimden pişman değilim ama süründürdüğünü de itiraf ediyorum. 

         Neyse yavrularım demem o ki; çevrenizin uyarılarını yok saymayın en azından ailenizinkileri ve güvendiğiniz kişilerinkini çünkü ateş olmayan yerden duman çıkmaz (fazlaca atasözü ve deyim kullandım farkındayımlaugh). Kutlu, mutlu ve keyifli haftasonlarınız olsun, parfüm kokunuz daim olsun.
Aristokratkiss

Hiç yorum yok: