25 Şubat 2013 Pazartesi

Nil/Rüzgar Erkoçlar...!


Kendisini "Emret Komutanım" dizisinden ve Cem Yılmaz ile çektikleri reklam filminden tanıyorum.
Geçenlerde internette "erkek" olduğu yönünde haberler çıkmış ve birkaç da fotoğraf konulmuştu.Duyunca o kadar da yadırgamadım,nedense kendini belli ediyordu zaten;stil olsun,mimikler olsun özellikle saç kesimleri ile bayadır hazırlıyordu bence kendini ve çevresini...
Yalnız ben sadece kılık kıyafet ve saç kesiminden ibaret sanırken meğer baya "erkek" olmuş kendisi.Ayrıca tıbben bu kadar gelişildiğini de bilmiyordum.Belki de en çok ona şaşırdım :)
 
Birde kızken çok tatlı ve güzel olan insan,erkek olunca nasıl da değişmiş :)Tabi estetik açıdan olduğu gibi hormonsal açıdan da tedavi görmüş ve sonuç bu...!
 
Kendisi en güzel açıklamayı zaten " Ayşe Arman "a yapmış,iyi de olmuş.
Kararından ötürü eleştirecek yada yargılayacak değilim,lâkin benim kafamda bir soru oluştu şimdi :)
 
Rüzgar'ı askere çağıracaklar mı?
(Evet direk aklıma gelen bu,  :)) )
 

10 Şubat 2013 Pazar

Beyin Kütüphane'me Eklenenler#1

Geçen salı, havanın muhteşemliliğiyle arkadaşımla kendimizi Kadıköy'e attık.
Benim tek amacım sahafları gezmek ve her gördüğüm kitapçıya atlamaktı ve öyle de yaptım -seray'cım sabrına hayranım- arkadaşımda lenslerini değiştirecekti.
Velhasıl, birkaç sahaf'a girdik,birde Kadıköy son durakta "Kitap Fuarı" var hemen meydanda gözüküyor zaten,orada baya bakındım(k) genelde kitaplar "10tl" ye inmişti.Özellikle "Ephesus" yayınlarının kitapların da gözüm kaldı:))
Birde ben hangi akla hizmet "sahaf"geziyorsam:) çünkü,ikinci el kitap sevmem,okuyasım gelmez,tertemiz,hasarsız olmalı falan.
Ama sanırım sadece gezmeyi seviyorum ,o kitap kokularını...
O gün birşey almadım,zaten daha okunacak bissürü kitap var sırada,birde arkadaşımın uzun zamandır istediği bir kitap var "Ayn Rand - Atlas Silkindi- tam 1200 sayfa mı ne?
Piyasa fiyatı 65 tl falan,birde çok bulunabilen bir kitap değil.
-Arkadaşım; "alsam mı dedi?
Ben direk "saçmalama internetten daha uyguna buluruz" dedim ve aldırtmadım :)
30tl'ye buldum ve sipariş verdik,ama dün ürünü bulamadıklarını siparişi iptal ettiklerine dair mail aldım ve bu beni ve arkadaşımı üzdü tabi.
Bende bugün bir başka siteden daha buldum ve sipariş ettim,bakalım hayırlısıyla elimize ulaşır inşallah :)
 
 
İşin asıl güzel yanı,ben arkadaşıma sipariş verirken kendimde boş durmadım ve çok güzel ve kârlı bir alışveriş yaptım.
 Uzun zamandır sahip olmak istediğim,öncelikle kapağıyla beni cezbeden "Ephesus" yayınların kitabı "Rüzgarla Gelen"i aldım ve kargosu ücretsiz kitapdı.
Hem de 10 tl idi.ol
 
 
Birde indirimli kitaplar bölümden tanesi 5tl olmak üzere iki mükemmel kitabı daha ekledim.


 
 
"Çok Evli,Çok Çocuklu,Çok Çaresiz"
 
Judithin tek istediği sonsuza kadar mutlu yaşayan bir aileydi! Oldu canım. Suyundan da koy.

Şehirden altı yüz kilometre uzakta, üç çocuğa ve eve uğramayan bir kocaya saçını süpürge eden bir kızın feci komedisi!

O kusursuz anne olmak için ne kadar ileri giderdiniz? Yok. Kesin hormonlar tarafından istila edilmiş ve süngerleşmişti. Yoksa Judith kocasının lafına kanıp işini gücünü nasıl bırakacak, sevgili Londrasından ayrılıp iki çocukla Northumberlande, uzaktaki o ücra köye sürüklenecekti? Tanrılar çıldırmış olmalı! Taşra yaşamı, üç numaraya hamile olan Judithe, daha öncesinde aklına hayaline sığmayacak temel bir eğitim verecekti. Mahşerin dört atlısına inanan, misyoner tiplerle içtiği su ayrı gitmeyecekti bir kere. Benzini her bittiğinde kelle koltukta demekti. Kızıl saçlar, bu tuhaf durum, insanı bir etnik azınlığa dönüştürebilirdi. Lastik çizmeler bir kadının her şeyiydi! Tatlı Judith kadınca bir fedakarlıkla ailesini mutlu etmeye çalışıyor. Tamamen amacına kitlenmiş vaziyette! Sonsuza kadar mutlu yaşayan bir aile istiyor. Kuzeydeki o köyde bile. Judith ve überkomik, ama yani öyle böyle değil, gerçekten über ve komik hikayesi sizlerle!
 
"Son Cariye"
 
Japonyanın kırsal kesiminde, dağların derinliklerindeki bir köyde büyüyen Saçi, kendini hep farklı hissetmişti. Solgun teni ve güzel hatları onu arkadaşlarından ve ailesinden ayırıyordu. Derken, Saçi on bir yaşındayken bir prenses, köylerinden geçti ve onu görkemli Edo şehrinin Kadınlar Sarayına sürükledi. Entrika ve erotik rekabetle örülü saray, üç bin kadının ve tek bir adamın -genç şogunun- eviydi.

Ve Saçi, şogunun cariyesi olmak üzere seçilmişti. Ancak Japonya değişiyordu. Batıdan Siyah Gemiler gelmiş ve Japonyayı kolonilerinin arasına katmaya hevesli yabancıları getirmişti. İçsavaş patladığında Saçi saraydan kaçtı. Asi bir savaşçı tarafından kurtarıldığındaysa ilk kez aşık oldu. Ancak savaşçıyla bir ömür hayal etmeden önce, Saçinin kendi geçmişiyle ilgili gizemi çözmesi gerekiyordu. Bu gizem öyle korkunç bir günah barındırıyordu ki, Saçinin hayatı altüst olabilirdi.

“Titizlikle araştırılmış bu muhteşem tarihi masal, Japon İmparatorluğuna ve kültürüne unutulmayacak bir pencere açıyor. İlk sayfadan itibaren bu romanın esiri olacaksınız.”
- My Weekly
“Okuru alıp götüren,
su gibi akan tarihi bir drama. 1860lardaki Japonyayı gerçekçi bir dille anlatmak için siyasi olaylar, savaşlar, gelenekler, günlük hayattaki alışkanlıklar, hatta hava durumu bile titizlikle araştırılmış.”
- Literary Review
*********************************

Öncelikle üçünün de kapağına bayıldım,güzel bir kutuda hasarsız bir şekilde elime ulaştılar.Birde ben kitap ayraçı istemiştim,sağ olsunlar bolca göndermişler.-çekmeyi unutmuşum :( -
 Kütüphaneme birkaç kitap daha eklendi ve ben çok mutluyum :)))
 

Bence sizlerde " okuoku.com "uğrayın.
 
 
 


 

7 Şubat 2013 Perşembe

Kitap Çekilişleri :))

 
Evet yine mükemmel bir kitap çekilişi, yukarıda görmüş olduğunuz ve benim en sevdiğim yazarlardan olan "Ahmet Ümit"in kitaplarından oluşan ve sizin seçtiğiniz iki kitabı  arkadaşımız hediye ediyor. Detaylar için buradan lütfen :))   (3Mart)
 
 
"kahve kokulu kitap"   dan 2.kitap çekilişi (29 mart)
 
 

6 Şubat 2013 Çarşamba

Üç Günde Tamamlanan Mim :))


        Yeni blogger'larımızdan "eyireltia" ve yeni tanıştığım "EFE KIZI" beni mimlemiş sağ olsun.
 
 
Liebster Award diye 200'ün altında takipçisi olan bloggerlar için bir etkinlik oluşturulmuş. Sizi mimleyen kişinin 11 adet sorusunu cevaplayıp, kendiniz hakkında 11 gerçek yazıyorsunuz ve siz de 11 tane soru oluşturuyorsunuz' imiş :)
 
 
 




1.Hayatta en sevdiğiniz kişi kim?
Ablam... Herkes gibi bende anne ve baba'mı seviyorum tabi ki ama,sanırım beni değerli hissettiren,her daim yanımda olan,hala bile büyük bi özveriyle benimle ilgilenen, of'layıp puf'ladığımda benim yerime alışveriş yapan, en önemlisi beni büyüten nadide insan.
İyi ki varsın.
 
2.İzlediğiniz diziler hangileri?
Daha yeni bitirdiğim "Japon dizisi " Piece " , daha sonra yarım bıraktığım yine bir "kore dizisi " Fugitive Plan B " yi izlemeye başladım.
Yerli olarak; İşler Güçler,Kayıp Şehir ve İntikam'ı izlemeye çalışıyorum internetten :))
 
3.En son okuduğunuz kitabın adı nedir?
 
Pucca Günlük serisinin en  son çıkan kitabı " Allah Beni Böyle Yaratmış" okudum.
Sağ olsun baya ağlattı beni :)
 
4.En son izlediğiniz film hangisi?
 
Yalnız şuan fark ettim, ben bayadır film izlemedim sanırım :) aklıma direk bi film gelmedi.Hatırladığım kadarıyla "One Day" filmini izlemiştim :)
 
5.Tatil için deniz kenarını mı tercih edersiniz, doğayı mı?
Deniz bana daha huzurlu geliyor,özellikle akşamları bol ışıklı bir deniz manzarası offf :)
Tabi, doğa da ortamına göre değişir mesela,İskoçya...!
 

6.Hiç yurt dışına çıktınız mı? Çıktınızsa hangi ülke?
Mim'i cevaplamadan önce arkadaşımla tam da bu konu üzerine konuşuyorduk,daha doğrusu sitem ediyorduk.Maalesef gitmek ve görmek istediğim bi kaç  ülke var,ama henüz gidemedim :(
Güney Amerika ülkelerine, Japonya,İskoçya ve Yeni zelanda'ya  gitmeyi çok istiyorum :)
 



7.İnternette en çok vakit geçirdiğiniz site hangisi?


Tabi ki,blog :))
 


8.Kaç çift ayakkabınız var?
Aslında her bayan gibi ben de ayakkabıları çok seviyorum ama,hem topuklu giyemediğimden,hem "40" numara bir ayağa sahip olduğumdan, hele ki halk arasında da denildiği üzere "taraklı" bir ayağım olduğundan hiçbir ayakkabıyı içime sinerek almıyorum.
Birde ayakkabılarına çok iyi bakabilen biri değilim,en fazla bir sene dayanır ayakkabılarım,o yüzden her sene ihtiyacım olduğunca alıyorum ve şuan sadece 5 çift ayakkabım var  :)
Biraz da mütevazi bir hayat yaşamaya çalışıyoru(z)m.
 
9.En sevdiğiniz ulaşım aracı ne?
Şahsi aracımız tabi ki :)
 





10.Bugüne kadar aldığınız en güzel hediye nedir?
Aslında ceptelefonu'nu pek sevmem,fazla da konuşmam ama,baba'mın bana sürpriz yapıp ilk telefonumu alması çok hoşuma gitmişti :)
 
11.Şu anda nerede, ne yapıyor olmak isterdiniz?
 
Tokyo'da arkadaşlarımla gezmek isterdim.
 
***************************
 
Kendim hakkında ki "11" gerçek;
*Egoisttim ...!
*Asosyalim...!
* En sevdiğim şarkı; "Ahmet Kaya - Hani benim Gençliğim Anne"...dir.
*Politika'yı yakından takip ederim,bilmediğim teşkilat,tarikat yoktur.
*Japonca öğrenmeyi ve birgün "Tokyo"yu görmeyi çok istiyorum.
*"Yumurta" en sevdiğim besindir çocukluğumdan beri kendisiyle aramız süperdir :) her gün her öğün yesem bıkmam,Allah inancına sahip biri olmasaydım herhâlde "tavuk"a tapardım ahaahha :)) aynı şekilde orantısız sevdiğim bir diğer şeyde "un kurabiyesi" bir tepsiyi tek başıma yerim ımmm:))
*Düzen takıntım var,yanlış hatırlamıyorsam "Melodram"dı sanırım,"Ruh halimin güzel ve mutlu olması evin düzenli olup olmamasıyla ilişkili" gibi bir cümle kurmuştu,aynen bende de durum öyle :)) yerde yastık görmeye tahammülüm yok :)
*Hiç topuklu ayakkabım yoktur,yürüyemiyorum çünkü :)
*Köpeklerden korkuyorum.
*Belki birçoğunuz kızacak ya da tiksinecek ama hep hayalimde "kurbağa şişirip patlatmak vardır ahahah :))
*Yalan söyleyemem çünkü;hem karakter olarak yalan söylemenin korkaklık olduğunu düşünüyorum ve hiç kimseden korkma ve çekinme  gibi bir huyum olmadığından söyleme gereği hissetmem yani iyi sır tutan biriyim :)) ikinci sebepte;ben küçükken annem doğruluğundan emin olmadığı konularda beni sınamak için, "hadi tuğba Allah'ı öp "derdi yani;başımı yukarı kaldırır ve üç kere öperdim.Bu eylem benim için çok kutsaldı,çünkü direk Allah'ın huzurundaymışım gibi hissederdim ve yalan söyleyemezdim :)) hatta bazen annem gırgırına "hadi tuğba Allah öp" der ve refklesle ben yaparım ahahah:)) 

EFE KIZI'NIN SORULARI

1. Tuttuğun günlüğü farz et ki annen okudu ve yazdıklarını beğenmediği sayfaları da yırttı ne yaparsın?
Gerçek şu ki; "keşke yaşanmamış/düşünmemiş  olsaydı(m),üzgünüm...!" derdim :))
2.Senin ilgi ve hobilerinle dalga geçen insanlara neler yapmak istersin?? İşkencelere açık soru, resimlerle destekleyebilirsin :D
Dalga geçme söz konusu olamaz çünkü; o potansiyeldeki bir insanla özelimi paylaşmam :))
3. Şuan çalışma masanın üzerindeki 3 şey???
Laptop'um ,post-it seti ve notluk,kalemlik,sevdiğim birkaç kitap ve takvim.
4. Yanında kendini rahatsız hissettiğin biriyle iş nedeniyle uzun bir yolculuğa çıkman gerekiyor ne yaparsın???
Her zaman ki gibi yapmacık bir gülümseme ile ona eşlik ederdim :) Sonuçta iş yani :)
5.En büyük hayalin ne? Gerçekleştirmek için hiç adım attın mı?

Birincisi benim için hayal;olmayacak  bir şeyi düşlemektir,yani gelecekle ilgili plan,proje değil...!
Ve sorarsan ki,en büyük hayalim;Türk Yıldızlarında akrotim yapabilen bir F-5 Eğitim Pilotu  olmaktı.
Diyeceksin ki bu zor değildi,zordu çünkü;"Hava Harp Okuluna" kapalı nah girerdim :)) daha sonra nefes problemim var,vücut yapım  keza  uygun değil :))
6.Blogger olmaya nasıl karar verdin?
Zaten birçok yemek,kitap ve dekorasyon blogunu takip ediyordum,sık kullanılanlarım da artık kaydedecek alan kalmamıştı,hem de yazmak istedim,yeni insanlar ve hayatlar tanımak istedim.
.Geleceği görmek elinde olsaydı, kaç yıl sonrasını görmek isterdin??? Neden???
Bu hayatta isteyeceğim en son şey,ben ki fal baktırmaya bile  cesaret edemeyen bir insanım :) Ama illa ki göreceksem tabi ki "2023"ü görmek istiyorum :)) inşallah Türk Birliği kurulmuştur :))
8.Elinde olsaydı kendi ismini ne koyardın??? Uçuk soru :D :D
Hiç düşünmemiştim aslında gayet memnunum ismimden ama; "Efsun ya da Feyza" olabilirdi :)
 
9.Hayranı olduğun kişi gerçek hayatta karşına çıksa ve peşinde birileri olduğunu söyleyip ona yardım etmeni istese, onu canın pahasına korur musun??? Buda fazla uçuk soru :D :D
Hayranı olduğum kişi bir devlet adamı ve evet onu ölümüne korurdum :)
 
10.Kendini bir resimle anlat desem???
İçinde birçok insan barındıran ben :)
 
11. Sana bu zor soruları gönderen EfeKızı'na söylemek istediklerin??? Eleştiriye açık soru :D :D :D

Biz YGS/LYS görmüş kızız,bize bunlar vız gelir :))
Teşekkür ederim  beni de dahil ettiğin ve vaktini harcadığın için :))
Bloguma hoş geldin:)

***Evet geldik benim sorularıma :)***
1-Dünya'da ki en özgür ülke sence hangisidir?
2-9.Başbakanımız kimdi ve sence daha başkanlık yapmalımıydı?
3-Hediye uçak bileti kazansan,seçimini hangi ülkeden yana yapardın?
4-Haruki Murakami "1Q84" mü okursun yoksa Ayn Rand "Atlas Silkindi"yi mi?
5-Telefonu açtığımızda sence "alo" yerine ne denebilirdi?
6-Ülkemizde kitap fiyatları sence uygun mu?
7-Kanalizasyon çukuruna düşsün dediğin insanlar?
8-En sevdiğin şarkıcı ve şarkı?
9-Ümit Besen'in piyanosu çalınsa,canlı yayına hangi enstrümanla çıkar?
10-Üç gün oynasam bıkmam dediğin oyun?
11-En sevdiğin haber programı?

Gelelim mim'lediklerim güzel
arkadaşlara :)
"Bizim Evin Hâlleri" - "İçimde Kalmasın" - "Zeynep'in Beyin Kıvrımlarında Yolculuk"
sanırım yeterli :))