2 Şubat 2012 Perşembe

Karne mi? İstemez ...


Dışarda kar ensest bi ilişki halinde yağa dursun biz biraz sohbet edelim...

Malumunuz  geçen hafta "karne"ler alındı.Yoğun ve yorucu geçen bi beş ayın sonunda nihayet çocuklar hakettikleri tatillerine kavuştu,gerçi genç bireyler hava koşullarından pek hoşnut değiller ama...Biz büyüdük; artık öle karne heyecanı yok bizde,gerçi bana verecek şuan bi okulumda yok o ayrı:))

Bizim yeğenlerde aldı doğal olarak karne; ikisininki "orta" diğerininki "pekiyi" seviyesinde,sanırım diğer ikisi bana çekmiş bende ilkokulda pek parlak bi öğrenci değildim oyun gibi gelirdi herşey bana  "orta"larla geçerdim hep.Daha sonra büyüdüm ve aklım başıma gelince derslerime odaklanmaya başladım 4. sınıftan sonra hep "takdir" belgesi aldım.Tabi bunda çok sevgili "Murat hoca"mızında payı var.Kendisi bizim hem sınıf hemde "Din Kültürü" öğretmenimiz olurdu.Bilenen diğer hocaların aksine çok pozitif ve sevecen bi hocamızdı... böle düşünen tek ben değildim tabi bütün okul,öğrenciler, hocalar onu çok severdi.


En çok onun dersinde parmaklar kalkar, teneffüslerde hep onun yanında olunur,gezilerde onunla gezilir,otobüste onun yakınında olunmak istenirdi.Çünkü o bizim için yeri geldiğinde genç yaşına rağmen baba,yeri geldiğinde abi olurdu.bizleri çok sever sayar ama kötü bir davranışda da asla affetmezdi(Erkekler iyi bilir )

Gel zaman git zaman koca bi dört yıl geride kalmak üzereydi artık ortaokul son sınıftaydık.Birgün Murat Hoca tayinini istiyeceğini söleyince tabi sınıfta kıyametler koptu.Aslında oda kendince haklıydı; eşide çalışdığı (hemşire) için 5 yaşlarındaki kızları "Belkız" a yaşlı dedesi bakmak zorunda kalıyodu doğal olarak hocamızda eşide bu durumdan muzdaripti.Ama biz allem ettik kallem ettik vazgeçirdik." Hocam son senimizde bizi yanlız bırakmayın seneye hep beraber tayin oluruz" espirileri içinde hocamızı caydırdık.

Sonra koca bi yıl bitti son günler başladı sekiz yıldır neredeyse kardeş olduğumuz arkadaşlarımızdan,değerli hocalarımızdan,okulumuzdan ve en önemlisi "Murat Hoca"dan ayrılacaktık.Karne günü geldi bende dahil olmak üzere sınıfımızın çoğunluğu " takdir " aldı.Ama nedense hiçbirimiz mutlu değildik yavaş yavaş vedelaşmalar başladı,gözlerden yaşlar akmaya falan... Hocalarla helalleştik ve murat hocayla vedaaaa....!

Akabinde o zaman ki ; "OKS" sınavlarına girdik.Dershaneye gitmediğim ve fazla önemsemediğim halde 315-320 arası ne çok iyi ne çok kötü bi puan aldım.Yaz tatili bitti lise kayıtları başladı sağlık liselerini seçtiğim hâlde abimin son dakka attığı "boş kalmasın 12. seçeneğede şu İmam hatip lisesini yaz kazığıyl kendimi "Anadolu İmam Hatip" lisesinde buldum:))

Aslında okulum,hocalarım bize sunulan imkanlar diğer liselere kıyasla daha iyiydi.Bilinenin aksine sıkıcı,yobaz bi ortam yoktu her hafta seminerler,gösteriler,paneller olurdu.Sınıfımızda tv olduğu için teneffüslerde ve öğle arasında şarkılar eşliğinde güzel ortamlar olurdu,aynı şekilde mescit aynı ev ortamı gibiydi hoş sohbetler falan ama gel görki üvey evlat muamelesi gördüğü üstelik birde puanın kesildiği halde o dersleri o kadar zorduki hele "Arapça" hala kabusum ama öğrensem süper bi dil en azından mesleki olarak hiç aç ve işsiz kalmayacağınız bi dil...

Neyse işte tabi benimde tam ergenlik zamanları böle boş boş bunalımlar,birde anne ve babam başka bi şehire ev yapmaya gitmişlerdi(yazlık) ben böle yanlızlık duyuyorum özlem çekiyorum falan bide ben birşeye ya çok değer veririm yada çok çabuk silerim öenmsiz olur okulda benim için öle aslında ; sistemin kölesi olmak gibi neyse anarşist ruhum kabardı yine:))

Yani anlayacağım dersler bom bok:)) sene sonu 3 kırık var ama allahtan annem babam beni hiç sıkmazlar ondan cool takılırım kendimce önemli(aile,sağlık) şeyler haricinde bu sanal dünyada hiçbirşey beni irdelemez "Erkekler" bile ....

Karneler dağıtıldı falan birde bizim lisede ilkokul arkadaşlarımdanda okuyanlar vardı yani kopmamıştık birbirimizden,sonra onların yanına gittinm onlar bana oranla iyi seviyedeydiler :)) ama öle olduğu halde yüzleri kıpkırmızı hiç gülme nebiliyim sevinç belirtisi yok fişe bağlı bi yaşam gibi duruyolar soruyorum noldu diye ses yok öle böle derken sinirli bişekilde sorunca artık dayanamadılar ve hala bile kabullenemediğim o lanet cümleyi sölediler "MURAT HOCA ÖLMÜŞ"....................................!!!!


Allahım biraz önce arkadaşlara kızdığım kimliğe büründüm ne sesim çıkıyo sanki nefesim daralıyo,kulağımda anlamsız bi uğultu ...Biraz önce üç kırıklı karnesi olduğu halde gülümseyen hayatı ti'ye alan ben artık hiçbir yaşam belirtisi göstermiyodum.

"O" anı hiç anlatamam ne yaptığımı hangi otobüse bineceğimi bile unuttum eve nasıl geldim hala bilmiyorum.Eve gelir gelmez odama girip saatlerce hıçkıra hıçkıra durmaksızın aladım,abimlerde karnemden ötürü sandılar onlara bile sölemeye dilim varmadı "ÖLDÜ" demeye ...

Sonra aldığım haber yetmezmiş gibi camiden gelen "Sela"sesi beni bitirdi.Okulumuz öğretmenlerinden muhterem "Murat Kale ve eşi Selma hanım hakkın rahmetine kavuşmuştur." hala kulağımda o ses...

Murat hoca bizi mezun ettikten hemen sonra "trabzona" tayinini istemiş ve kabul edilmiş,eşiyle ve kızıyla oraya yerleşmişlerdi.İşte daha 1 sene geçmeden ; eşi, kızı ve kendisi arabayla yolculuk esnasında bir kamyonla çarpışıyo ve malum son oluyo ...Hani kızı buralarda seri sefil oluyo diye gittiği Trabzonda kızı öksüz bırakıp gidiyo en çokta bu koyuyo bana ama mukadderat elden bişey gelmiyo.

He benmi ben o günden sonra bidaha liseye gitmedim dışarıdan bitirdim liseyi şimdide üniye hazırlanıyorum.Ondan mıdır nedir bilmiyorum ama "Karne Günlerinden" nefret ediyorum hep ogün geliyo aklıma birde geçen gün cesaret edip eski karnelerime baktım cesaretten kastım o karnelerde murat hocamın imzası ve yazısı var görünce kötü oluyorum verdiği an geliyo aklıma yaşanmışlıklar geliyo o koca "4 yıl" geliyo budurum sadece bende değil bütün öğrencilerinde aynı hala bir araya gelince o konuşulur ilk ...

Şimdi "Belkız" amcasıyla yaşıyo, bu sene 5. sınıfa başladı iyi Allah şükür ama nekadar iyi olabilir ki.........!

Murat hoca ve eşi'nin kabri Trabzonda hala gidemedim oraya onun mahçupluğuda var üstümde.İnşaallah bigün ziyaretine gitmek nasip olur he bide hocamızın babasındanda bahsetmiştim belkıza bakıyodu hani oda olaydan 1 yıl sonra vefat etti biz bile dayanamazken o nasıl dayansın yaşlı ruhuyla..

Allahtan Hocama ve eşine rahmet diliyorum.Mekanınız Cennet olur İnşaallah...

Zıpçıktı **

http://www.kenthaber.com/karadeniz/trabzon/Haber/Genel/Normal/genc-cifte-huzunlu-veda/02c36448-24bd-466d-b396-3b86cf4e904a  Burdan habere ulaşabilirsiniz (resimdeki sert bakışına aldanmayın melek gibiydi o )





Ölece ve ansızın gittin...Bi "hoşçakal" bile demeden!

Hiç yorum yok: