5 Nisan 2014 Cumartesi

60'lar Klasik Filmlere Devam ... Splendor in the Grass/ Aşk Bahçesi




Bu aralar; "60'lar klasik'lerine" takmış durumdayım.Kafa olarak da o yıllara ait olduğum için, pek bir keyifle izliyorum.

                     
                       ***



Tam olarak hatırlamasam da, sanırım bir kitapta ismini duyup not etmiştim bu filmi.
Filmin konusunu ve oyuncularını araştırır iken; "Natalie Wood ve Warren Beatty" isimlerini görmemle zaten filmi seveceğimi anlamıştım.
Natalie Wood'un gerçek hayat hikayesi ve güzelliği, beni etkilediğinden mi bilmiyorum,bu kadını seviyorum.Kendi hayat hikayesi de bir film senaryosu gibi.









1961 yılın da çekilen ‘‘Splendor in the Grass’’ filminde sinema tarihinin ilk ‘‘French Kiss - Fransız Öpücüğü’’, Natalie Wood ve Warren Beaty arasında gerçekleşmişti. Senaryosu Oscar alan film, gençlik aşkları üzerine hüzünlü, etkisini hala kaybetmemiş gerçek bir klasik. ‘‘Piknik’’ ve ‘‘Otobüs Durağı’’yla tanınan Pulitzer ödüllü yazar William Inge, senaryoyu gençliğinde duyduğu yaşanmış bir öyküden yola çıkarak kaleme almış. 1920'lerde Kansas'ta geçen hikayede, birbirini seven ancak aileleri yüzünden ayrılmak zorunda kalan iki gencin ilişkisi anlatılıyor.




Kısaca filmin konusundan bahsetmek gerekirse;



1920'ler Kansas'ın da geçiyor.
Belirtmeden geçemeyeceğim; o zamandan bu yana değişen hiçbir şey olmamış :)
Aşk'ı ile aile ve toplum baskısı arasında kalan genç bir kız ve iş kolik ve paragöz babası tarafından kendisine sorulma nezaketinde dahi bulunulmadan geleceği belirlenen ve sevdiği kız tarafından istediği ilgiyi bulamayan  bir genç'in aşk ve hayat mücadelesini izleyeceksiniz.
Bud ve Deanie ...






Bir kadının aşk nezdinde; ne derece ileriye gidip,kendinden vazgeçişini izleyeceksiniz.
Deydi mi derseniz...?!









Hani bazı filmler sizi sonuyla vurur ya, işte bu filmde bizleri sonuyla vuruyor.Sırf sonunu izleseniz bile içiniz burkulur.
Çokça; -"nedenler ve keşkeler" var.


Yazıyı, filmde de geçen ve beni derinden etkileyen; "Wordsworth"un, Duygu ve Ölümsüzlük şiirinden bir pasaj ile bitiriyorum.

***

Hiçbir şey bir saat öncesine dönmez, görkemli çimenlerde
Çiçeklerin zaferi
Kederlenmeyiz!
Geride bıraktıklarımıza karşı güçleniriz!





4 yorum:

Syhn dedi ki...

benimde izlemek istediğim bir kaç klasik var ama öyle çok çok meraklısı olduğumu söyleyemeyeceğim.
heveslendim ^^

parfümümün kokusu dedi ki...

Benim de yoktu ama,bu bir kaç aydır heveslisi oldum.Bir de belirttiğim gibi o yıllarda ki her şeyi çok seviyorum,belki bundan olabilir :)

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

bende miminiz var efendim :)
eğer geçen bahsettiğiniz film buysa ben daha klasiklere geçemedim ya :/ çok istediğim ama hani bir kaç kişi beraber büyük ekranda izleyeceğim bol dedikodu yapacağım bir ortamda izlemek istiyorum :)

parfümümün kokusu dedi ki...

Aaa! hemen ilgileniyorum :))
Evet bahsettiğim film bu,ben aksine yalnız izlemeyi tercih edenlerdenim :) daha rahat oluyorum o zaman :)